23 Şubat 2012 Perşembe

ne desem.

Sorduklarında cevabını bulamadığım bir işle meşgulüm. Üzerime düşen 5 yıllık süreç sonunda etli kemikli BİR ŞEY olmam bekleniyor ve eğer sonucunda sadece ufacık "bir şey" olursam etiketimden kaybedeceğim.Doğal olarak bir baskı var midemde. Kendini geliştirmen lazım cümlesi yüzünden bilmemin kimselere faydasının dokunmayacağı binlerce şey öğrendim. İşe yarayanların neredeyse 10 katı büyüklüğünde bir bilgi yığını. İşte baskıyı oluşturan bu yığın. Üstelik bir kez içine girildiğinde ucunun olmadığını bile bile devam ediyorsunuz  bilgi toplamaya. Çöp ev gibi içim. Annemin atmaya kıyamadığı her türden eşya gibi. Böyle hissediyor olmama rağmen denizde bir damla kaçtı henüz burnuma. Boğulmayı da öğreneceğim.
Ama lütfen,
Lütfen artık "ne olacaksın" diye sormayın bana yeni tanışacağım insanlar. Sizleri seviyorum ama bunu bana yapmayın ne olur. Bu kadar bildiklerimin arasında bilmediğim yerden sormayın. Bildiğimden de, bilmediğimden de kendinizden de soğutmayın beni. N'olur.

4 Şubat 2012 Cumartesi

şen.


" İstese hanları hamamları yatları atları dubleks villaları olurdu..Dünya nimetlerini önüne serdiler.Tek yapması gereken anlaşmalara atacağı bir imzaydı. Ama atmadı o imzayı. Çünkü tek bir amacı vardı: İyi bir filmde yer almak. Tenezzül bile etmedi. Üstelik bu nimetlere gözünün ucuyla bakması için o kadar haklı nedeni vardı ki.. Yoksulluğu hepimizden daha iyi biliyordu.Adana'da biliyordu, İstanbul'da biliyordu, Zeytinburnu'nda gecekondu hayatı yaşarken biliyordu. Doğu'da öğretmenlik yaparken,karlar altında tek göz odalı bir evde yoksulluğunu öğrencileriyle paylaşırken... Sonra daha da katmerlisini öğrendi, işportacılık yaparken,dublajdan dublaja koşarken,figüran olarak girdiği İstanbul Şehir Tiyatroları'nda,eşi Oya'yla bakkala ödenecek iki kuruşun hesabını yaparken..Yoksulluğu biliyordu.

İşte bu adam parayı pulu her türlü zenginliği sonuna kadar hak eden bu adam,o imzayı atmadı. Dedim ya, onun için tek bir amaç vardı. İyi bir filmde oynayamak, iyi bir rolde  Tüm yeteneklerini sergilemek.Gerisi hep teferruat olarak kaldı.."
 
Yavuz Turgul